En son ne zaman, zamanın önünüzde sonsuz gibi görünen bir biçimde uzandığı kapalı bir dünyada yaşadınız? En son ne zaman, gerçekte kim olmak isteyebileceğinizi hayal etmekte ve düşünmekte özgür olduğunuz iç dünyanız, kendisini dış dünya kadar önemli hissettirdi? Muhtemelen, özellikle de genç bir kızken tüm zaferlerin ve korkuların eşlik ettiği ergenlik döneminde olmuştur.

Ocak 2020’de, koronavirüs kapanmasından kendi yetişkin iç dünyalarımıza esaslı bir yerleşme gerektirmeden önce çekilen son Miu Miu kampanyası ve Sonbahar Öncesi 2020 koleksiyonu, fikir olarak kızların bu iç mekan dünyalarını araştırıyor. Burada, feminenlik ve modanın eğlenceli gücü yalnızca ne satın almak isteyebileceğiniz değil, kim olmak isteyebileceğiniz üzerinden de ortaya çıkıyor.

Douglas Irvine’ın fotoğraflarına yansıyan rüya gibi bir iç dünya, kendini giysilerde büyülü bir şekilde göstererek dış dünyayla eşleşiyor. Bulanık çiçekler ve ışıltılı görsel süslemeler, şeffaf bir örtü ve kendinden geçmiş hareketler, hem görüntülerin hem de giysilerin katı temelleri ile ters düşüyor.

Kampanya için moda eviyle uzun süreli bir geçmişi olan bir yapı içerisindeki yüksek burjuva bir Milano iç mekanı dönüştürüldü. Büyüleyici fotoğraf çekimi, bir zamanlar Miu Miu podyum defilelerine ev sahipliği yapan Via Melzi D’Eril 30’da, sihrini bu kez yeni nesil Miu Miu kızlarıyla sergiliyor.

Modeller kullanışlı olanı resmi olanla, gündelik olanı şatafatlı olanla birleştiren; narin zanaatkar süslemelerin sağlam bir sadelik kavramına tezat oluşturduğu ve bu kavrama uygulandığı bir giyim koleksiyonunu taşıyor. Burada hem kurmaca hem de gerçek 19. yüzyıl edebiyatı kahramanlarından ilham alınıyor; genç kız yatak odaları stil ve içerik bakımından yeniden yaratılıyor. Ancak bu kez yeni nesil günlük kadın kahramanlarına ve onların tüm zıt giyim tercihlerine şahit oluyoruz.

Kampanyada hem sıradan hem de sıra dışı günlük kahramanın ruhunu kişileştirmek için içgüdüsel olarak seçilen Malaika Holmen, Esme Creed-Miles, Kasper Kapica, Ez, Tang He, Tomiwa Adeshina ve Patrycja Piekarska rol alıyor. Burada, Miu Miu kızlarının cazibesi bir büyü değil, gerçeklik: kim olmak istediklerine karar veren genç kadınların cazibesi.